SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 525 >>

DEVAM: 36. Müezzini Duyan Kişinin Söyleyecekleri

 

حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ الْحُكَيْمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قَيْسٍ عَنْ عَامِرِ بْنِ سَعْدِ بْنِ أَبِي وَقَّاصٍ عَنْ سَعْدِ بْنِ أَبِي وَقَّاصٍ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ مَنْ قَالَ حِينَ يَسْمَعُ الْمُؤَذِّنَ وَأَنَا أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ رَضِيتُ بِاللَّهِ رَبًّا وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولًا وَبِالْإِسْلَامِ دِينًا غُفِرَ لَهُ

 

Sa'd b. Ebî Vakkas (r.a.)'den, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir; "Her kim müezzîn(in şehadet getirdiğin)i duyunca, "Ben de Allah'dan başka ilah olmadığına, tekliğine ortağı bulunmadığına, Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in O'nun kulu ve Resulü olduğuna şahitlik ederim. Allah'ı Rabb, Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’i Resul ve İslam'ı din olarak kabul ettim" derse bağışlanır."

 

 

Diğer tahric: Müslim, salat; Nesaî, ezan; Tirmizî, salat; İbn Mace, ezan; Ebu Davud, vitr; Darimi, vesaya; Ahmed b. Hanbel, IV, 297, 303, 367.

 

AÇIKLAMA:     Hadis-i Şerifin zahirinden bu duaların, ezanın"şehadeteyn" dediğjmiz "Eşhedü enla üahe illallah ve Eşhedü enne Muhammeden Resulüllah" cümlelerinden sonra okunacağı anlaşılıyor. Her ne kadar bu duanın, ezandan sonra okunacağı ihtimali varsa da ezan esnasında okunması ihtimali yoktur. Çünkü o zaman ezanın diğer cümlelerini tekrar­lamak mümkün olmaz.

 

Allah'dan razı olmanın alameti O'nun kazasına ve kaderine razı olmaktır. Ceza amel cinsinden verildiği için Allah'dan razı olanlardan, Allah razı; yine Allah'dan razı olan kişi Resul-ü Ekrem (S.A.V.)'in Nebiliğinden ve onun İslam adına getirdiği şeylerin hepsinden en küçük ayrıntılarına varın­caya kadar razı olan ve onlara sımsıkı sarılan kimse demektir. Hadiste ge­çen "el-İslam" kelimesi insanlığın yegane kurtuluş yolu olan kamil İslam dinini ifade eder ki, bu da kamil iman ve amelle gerçekleşir.

 

Bu mevzuda Kadı Iyaz şunları söylemiştir; "Muhakkak ki iman esasla­rı ezan içerisinde toplanmıştır. Sonra ezan imanın, hem aklî, hem de naklî her iki çeşidini de içine almaktadır. Ezandaki Allah-ü Ekber lafzı, Allah'ın zatım noksan sıfatlardan tenzih eder. Ezanın ikinci cümlesi ise, Allah'ın bir­liğini ve ortağı olmadığım ifade eder ki, bu iman ve tevhidin temelidir. Muhammed (S.A.V.)'in Nebiliğine şahitlik etmekse, Allah'ın birliğine imandan sonra gelen en büyük dinî bir kaidedir. Yeri de tevhidden sonradır. Çünkü Allah'ın varlığı ve birliği aklen vacib (zarurî) iken Nebiliğin vücudu aklen mümkündür. Yani Nebiliğin hakikatine ermek ancak Allah'ın varlığının ve birliğinin hakikatine ermeye bağlıdır. Daha sonra ezan cümlelerinin, davet ettiği namazın hakikatine, felaha ve öldükten sonra di­rilmenin hakikatine ise, ancak Nebiin haber vermesi ile erilebilir ki, bu yüzden hayye ale'l cümleleri şehadeteynden sonra gelmiştir. Bunların ika­mette de tekrar edilmesinin hikmeti ise, kişinin kalbinde iman iyice kuvvet bulup da namaza iman basiret, kalbî ve fiilî şehadetiyle girmesini sağlamak içindir."

 

Bu duaları okuyan kişinin bağışlanmasından maksat, o kişinin işlemiş olduğu küçük günahlarının bağışlanmasıdır.